kanı kaynamak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish قانی قاینامق (ḳanı ḳaynamaḳ, “for one's blood to boil, to feel a glow of affection for one's own flesh and blood”), equivalent to compound of kan (“blood”) +‎ -ı (possessive suffix) +‎ kaynamak (“to boil”), literally “for one's blood to boil”. Cognate with Azerbaijani qanı qaynamaq (“to feel affection for someone”), Kazakh қаны қайнау (qany qainau, “to get excited”), Tatar qan qaynatu (“to get filled with anger”), Uzbek qoni qaynamoq (“to get filled with anger”).

Pronunciation

• IPA^(key): /kaˈnɯ.kaj.na.mak/
• Hyphenation: ka‧nı‧kay‧na‧mak

Verb

kanı kaynamak (third-person singular simple present kanı kaynar)

1. (intransitive, idiomatic) To be excited, lively and energetic.
2. (intransitive, idiomatic, with dative) To feel an affection towards someone shortly after meeting them, to hit it off.

Usage notes

• In the base form of the verb, "kan" has the possessive suffix for 3rd Person Singular, this suffix changes accordingly for other persons;

  1st P. Sg. "-ım" → (kanım)

  2nd P. Sg. "-ın" → (kanın)

  1st P. Pl. "-ımız" → (kanımız)

  2nd P. Pl. "-ınız" → (kanınız)

  3rd P. Pl. "-ları" → (kanları)

• Since kan assumes the position of the subject in the sentence, the verb kaynamak can only be inflected in 3rd person singular or plural.

Conjugation

Conjugation of kanı kaynamak

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kanı kaynamak
impersonal participle	imperfective		kanı kaynayan
	perfective		kanı kaynamış
	prospective		kanı kaynayacak
personal participle	non-prospective		kanı kaynadığım	kanı kaynadığın	kanı kaynadığı	kanı kaynadığımız	kanı kaynadığınız	kanı kaynadıkları
	prospective		kanı kaynayacağım	kanı kaynayacağın	kanı kaynayacağı	kanı kaynayacağımız	kanı kaynayacağınız	kanı kaynayacakları
verbal noun			kanı kaynama
way of doing			kanı kaynayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kanı kaynarım	kanı kaynarsın	kanı kaynar	kanı kaynarız	kanı kaynarsınız	kanı kaynarlar
		imperfective	kanı kaynıyorum	kanı kaynıyorsun	kanı kaynıyor	kanı kaynıyoruz	kanı kaynıyorsunuz	kanı kaynıyorlar
	past	perfective	kanı kaynadım	kanı kaynadın	kanı kaynadı	kanı kaynadık	kanı kaynadınız	kanı kaynadılar
		imperfective	kanı kaynıyordum	kanı kaynıyordun	kanı kaynıyordu	kanı kaynıyorduk	kanı kaynıyordunuz	kanı kaynıyorlardı
	future		kanı kaynayacağım	kanı kaynayacaksın	kanı kaynayacak	kanı kaynayacağız	kanı kaynayacaksınız	kanı kaynayacaklar
inferential	perfective		kanı kaynamışım	kanı kaynamışsın	kanı kaynamış	kanı kaynamışız	kanı kaynamışsınız	kanı kaynamışlar
	aorist		kanı kaynarmışım	kanı kaynarmışsın	kanı kaynarmış	kanı kaynarmışız	kanı kaynarmışsınız	kanı kaynarmışlar
	imperfective		kanı kaynıyormuşum	kanı kaynıyormuşsun	kanı kaynıyormuş	kanı kaynıyormuşuz	kanı kaynıyormuşsunuz	kanı kaynıyormuşlar
conditional	simple		kanı kaynasam	kanı kaynasan	kanı kaynasa	kanı kaynasak	kanı kaynasanız	kanı kaynasalar
	perfective		kanı kaynasaydım	kanı kaynasaydın	kanı kaynasaydı	kanı kaynasaydık	kanı kaynasaydınız	kanı kaynasaydılar
optative			kanı kaynayayım	kanı kaynayasın	kanı kaynaya	kanı kaynayalım	kanı kaynayasınız	kanı kaynayalar
progressive			kanı kaynamaktayım	kanı kaynamaktasın	kanı kaynamakta	kanı kaynamaktayız	kanı kaynamaktasınız	kanı kaynamaktalar
necessitative			kanı kaynamalıyım	kanı kaynamalısın	kanı kaynamalı	kanı kaynamalıyız	kanı kaynamalısınız	kanı kaynamalılar
imperative				kanı kayna	kanı kaynasın		kanı kaynayın	kanı kaynasınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kanı kaynar mıyım?	kanı kaynar mısın?	kanı kaynar mı?	kanı kaynar mıyız?	kanı kaynar mısınız?	kanı kaynarlar mı?
		imperfective	kanı kaynıyor muyum?	kanı kaynıyor musun?	kanı kaynıyor mu?	kanı kaynıyor muyuz?	kanı kaynıyor musunuz?	kanı kaynıyorlar mı?
	past	perfective	kanı kaynadım mı?	kanı kaynadın mı?	kanı kaynadı mı?	kanı kaynadık mı?	kanı kaynadınız mı?	kanı kaynadılar mı?
		imperfective	kanı kaynıyor muydum?	kanı kaynıyor muydun?	kanı kaynıyor muydu?	kanı kaynıyor muyduk?	kanı kaynıyor muydunuz?	kanı kaynıyorlar mıydı?
	future		kanı kaynayacak mıyım?	kanı kaynayacak mısın?	kanı kaynayacak mı?	kanı kaynayacak mıyız?	kanı kaynayacak mısınız?	kanı kaynayacaklar mı?
inferential	perfective		kanı kaynamış mıyım?	kanı kaynamış mısın?	kanı kaynamış mı?	kanı kaynamış mıyız?	kanı kaynamış mısınız?	kanı kaynamışlar mı?
	aorist		kanı kaynar mıymışım?	kanı kaynar mıymışsın?	kanı kaynar mıymış?	kanı kaynar mıymışız?	kanı kaynar mıymışsınız?	kanı kaynarlar mıymış?
	imperfective		kanı kaynıyor muymuşum?	kanı kaynıyor muymuşsun?	kanı kaynıyor muymuş?	kanı kaynıyor muymuşuz?	kanı kaynıyor muymuşsunuz?	kanı kaynıyorlar mıymış?
conditional	simple		kanı kaynasam mı?	kanı kaynasan mı?	kanı kaynasa mı?	kanı kaynasak mı?	kanı kaynasanız mı?	kanı kaynasalar mı?
	perfective		kanı kaynasa mıydım?	kanı kaynasa mıydın?	kanı kaynasa mıydı?	kanı kaynasa mıydık?	kanı kaynasa mıydınız?	kanı kaynasalar mıydı?
progressive			kanı kaynamakta mıyım?	kanı kaynamakta mısın?	kanı kaynamakta mı?	kanı kaynamakta mıyız?	kanı kaynamakta mısınız?	kanı kaynamaktalar mı?
necessitative			kanı kaynamalı mıyım?	kanı kaynamalı mısın?	kanı kaynamalı mı?	kanı kaynamalı mıyız?	kanı kaynamalı mısınız?	kanı kaynamalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kanı kaynamamak
impersonal participle	imperfective		kanı kaynamayan
	perfective		kanı kaynamamış
	prospective		kanı kaynamayacak
personal participle	non-prospective		kanı kaynamadığım	kanı kaynamadığın	kanı kaynamadığı	kanı kaynamadığımız	kanı kaynamadığınız	kanı kaynamadıkları
	prospective		kanı kaynamayacağım	kanı kaynamayacağın	kanı kaynamayacağı	kanı kaynamayacağımız	kanı kaynamayacağınız	kanı kaynamayacakları
verbal noun			kanı kaynamama
way of doing			kanı kaynamayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kanı kaynamam	kanı kaynamazsın	kanı kaynamaz	kanı kaynamayız	kanı kaynamazsınız	kanı kaynamazlar
		imperfective	kanı kaynamıyorum	kanı kaynamıyorsun	kanı kaynamıyor	kanı kaynamıyoruz	kanı kaynamıyorsunuz	kanı kaynamıyorlar
	past	perfective	kanı kaynamadım	kanı kaynamadın	kanı kaynamadı	kanı kaynamadık	kanı kaynamadınız	kanı kaynamadılar
		imperfective	kanı kaynamıyordum	kanı kaynamıyordun	kanı kaynamıyordu	kanı kaynamıyorduk	kanı kaynamıyordunuz	kanı kaynamıyordular
	future		kanı kaynamayacağım	kanı kaynamayacaksın	kanı kaynamayacak	kanı kaynamayacağız	kanı kaynamayacaksınız	kanı kaynamayacaklar
inferential	perfective		kanı kaynamamışım	kanı kaynamamışsın	kanı kaynamamış	kanı kaynamamışız	kanı kaynamamışsınız	kanı kaynamamışlar
	aorist		kanı kaynamazmışım	kanı kaynamazmışsın	kanı kaynamazmış	kanı kaynamazmışız	kanı kaynamazmışsınız	kanı kaynamazmışlar
	imperfective		kanı kaynamıyormuşum	kanı kaynamıyormuşsun	kanı kaynamıyormuş	kanı kaynamıyormuşuz	kanı kaynamıyormuşsunuz	kanı kaynamıyormuşlar
conditional	simple		kanı kaynamasam	kanı kaynamasan	kanı kaynamasa	kanı kaynamasak	kanı kaynamasanız	kanı kaynamasalar
	perfective		kanı kaynamasaydım	kanı kaynamasaydın	kanı kaynamasaydı	kanı kaynamasaydık	kanı kaynamasaydınız	kanı kaynamasaydılar
optative			kanı kaynamayayım	kanı kaynamayasın	kanı kaynamaya	kanı kaynamayalım	kanı kaynamayasınız	kanı kaynamayalar
progressive			kanı kaynamamaktayım	kanı kaynamamaktasın	kanı kaynamamakta	kanı kaynamamaktayız	kanı kaynamamaktasınız	kanı kaynamamaktalar
necessitative			kanı kaynamamalıyım	kanı kaynamamalısın	kanı kaynamamalı	kanı kaynamamalıyız	kanı kaynamamalısınız	kanı kaynamamalılar
imperative				kanı kaynama	kanı kaynamasın		kanı kaynamayın	kanı kaynamasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kanı kaynamaz mıyım?	kanı kaynamaz mısın?	kanı kaynamaz mı?	kanı kaynamaz mıyız?	kanı kaynamaz mısınız?	kanı kaynamazlar mı?
		imperfective	kanı kaynamıyor muyum?	kanı kaynamıyor musun?	kanı kaynamıyor mu?	kanı kaynamıyor muyuz?	kanı kaynamıyor musunuz?	kanı kaynamıyorlar mı?
	past	perfective	kanı kaynamadım mı?	kanı kaynamadın mı?	kanı kaynamadı mı?	kanı kaynamadık mı?	kanı kaynamadınız mı?	kanı kaynamadılar mı?
		imperfective	kanı kaynamıyor muydum?	kanı kaynamıyor muydun?	kanı kaynamıyor muydu?	kanı kaynamıyor muyduk?	kanı kaynamıyor muydunuz?	kanı kaynamıyorlar mıydı?
	future		kanı kaynamayacak mıyım?	kanı kaynamayacak mısın?	kanı kaynamayacak mı?	kanı kaynamayacak mıyız?	kanı kaynamayacak mısınız?	kanı kaynamayacaklar mı?
inferential	perfective		kanı kaynamamış mıyım?	kanı kaynamamış mısın?	kanı kaynamamış mı?	kanı kaynamamış mıyız?	kanı kaynamamış mısınız?	kanı kaynamamışlar mı?
	aorist		kanı kaynamaz mıymışım?	kanı kaynamaz mıymışsın?	kanı kaynamaz mıymış?	kanı kaynamaz mıymışız?	kanı kaynamaz mıymışsınız?	kanı kaynamazlar mıymış?
	imperfective		kanı kaynamıyor muymuşum?	kanı kaynamıyor muymuşsun?	kanı kaynamıyor muymuş?	kanı kaynamıyor muymuşuz?	kanı kaynamıyor muymuşsunuz?	kanı kaynamıyorlar mıymış?
conditional	simple		kanı kaynamasam mı?	kanı kaynamasan mı?	kanı kaynamasa mı?	kanı kaynamasak mı?	kanı kaynamasanız mı?	kanı kaynamasalar mı?
	perfective		kanı kaynamasa mıydım?	kanı kaynamasa mıydın?	kanı kaynamasa mıydı?	kanı kaynamasa mıydık?	kanı kaynamasa mıydınız?	kanı kaynamasalar mıydı?
progressive			kanı kaynamamakta mıyım?	kanı kaynamamakta mısın?	kanı kaynamamakta mı?	kanı kaynamamakta mıyız?	kanı kaynamamakta mısınız?	kanı kaynamamaktalar mı?
necessitative			kanı kaynamamalı mıyım?	kanı kaynamamalı mısın?	kanı kaynamamalı mı?	kanı kaynamamalı mıyız?	kanı kaynamamalı mısınız?	kanı kaynamamalılar mı?

Related terms

• kan ağlamak
• kan beynine sıçramak
• kan çanağı gibi
• kan kaybetmek
• kan kusturmak
• kan tutmak
• kana susamak
• kanı donmak
• kanına girmek

 

Further reading

• “kanı kaynamak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Çağbayır, Yaşar (2007) “kanı kaynamak”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 2375