olgun

See also: Olgun

Northern Sami

Etymology

From Proto-Samic *olkōnē.

Pronunciation

• (Kautokeino) IPA^(key): /ˈolːkuːn/

Adverb

olgun

1. outside, outdoors

Further reading

• Koponen, Eino, Ruppel, Klaas, Aapala, Kirsti, editors (2002–2008), Álgu database: Etymological database of the Saami languages‎^[1], Helsinki: Research Institute for the Languages of Finland

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish اولغون (olğun, “ripe, mature”); equivalent to ol- (“to ripen”) + -gun.

Pronunciation

• IPA^(key): /oɫɡun/

Adjective

olgun

1. mature, adult, grown

   Synonym: yetişkin

2. (of fruit) ripe

Declension

predicative forms of olgun

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	olgunum	olgun muyum?	olgun değilim	olgun değil miyim?
sen (you are)	olgunsun	olgun musun?	olgun değilsin	olgun değil misin?
o (he/she/it is)	olgun / olgundur	olgun mu?	olgun değil	olgun değil mi?
biz (we are)	olgunuz	olgun muyuz?	olgun değiliz	olgun değil miyiz?
siz (you are)	olgunsunuz	olgun musunuz?	olgun değilsiniz	olgun değil misiniz?
onlar (they are)	olgun(lar)	olgun(lar) mı?	olgun değil(ler)	olgun değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	olgundum	olgun muydum?	olgun değildim	olgun değil miydim?
sen (you were)	olgundun	olgun muydun?	olgun değildin	olgun değil miydin?
o (he/she/it was)	olgundu	olgun muydu?	olgun değildi	olgun değil miydi?
biz (we were)	olgunduk	olgun muyduk?	olgun değildik	olgun değil miydik?
siz (you were)	olgundunuz	olgun muydunuz?	olgun değildiniz	olgun değil miydiniz?
onlar (they were)	olgundular	olgun muydular?	olgun değildi(ler) / değillerdi	olgun değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	olgunmuşum	olgun muymuşum?	olgun değilmişim	olgun değil miymişim?
sen (you were)	olgunmuşsun	olgun muymuşsun?	olgun değilmişsin	olgun değil miymişsin?
o (he/she/it was)	olgunmuş	olgun muymuş?	olgun değilmiş	olgun değil miymiş?
biz (we were)	olgunmuşuz	olgun muymuşuz?	olgun değilmişiz	olgun değil miymişiz?
siz (you were)	olgunmuşsunuz	olgun muymuşsunuz?	olgun değilmişsiniz	olgun değil miymişsiniz?
onlar (they were)	olgunmuşlar	olgun muymuşlar?	olgun değilmiş(ler) / değillermiş	olgun değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	olgunsam	olgun muysam?	olgun değilsem	olgun değil miysem?
sen (if you)	olgunsan	olgun muysan?	olgun değilsen	olgun değil miysen?
o (if he/she/it)	olgunsa	olgun muysa?	olgun değilse	olgun değil miyse?
biz (if we)	olgunsak	olgun muysak?	olgun değilsek	olgun değil miysek?
siz (if you)	olgunsanız	olgun muysanız?	olgun değilseniz	olgun değil miyseniz?
onlar (if they)	olgunsalar	olgun muysalar?	olgun değilseler / değillerse	olgun değil miyseler?

Derived terms

• olgunluk